Mesnevi

1. Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
    Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned

Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.

2. Kez neyistân tâ merâ bübrîdeend
    Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend

Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan
erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.

3. Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
    Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk

İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acılarıyle
şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim.

4. Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş
    Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş

Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse,
orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.

5. Men beher cem’iyyetî nâlân şüdem
    Cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem

Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu) olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da düşüp kalktım.
6. Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men
    Vez derûn-i men necüst esrâr-i men

Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu.
İçimdeki esrârı araştırmadı.

7. Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
    Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst

Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu görecek nûr, her kulakda onu işitecek kudret yoktur.
8. Ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst
    Lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst

Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir. Lâkin herkesin rûhu
görmesine ruhsat yoktur.

9. Âteşest în bang-i nây ü nîst bâd
    Her ki în âteş nedâred nîst bâd

Şu neyin sesi âteşdir; havâ değildir. Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun.
10. Âteş-i ıskest ke’nder ney fütâd
      Cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd

Neydeki âteş ile meydeki kabarış, hep aşk eseridir.
11. Ney harîf-i herki ez yârî bürîd
      Perdehâyeş perdehây-i mâ dirîd

Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır. Onun makam perdeleri,
bizim nûrânî ve zulmânî perdelerimizi -yânî, vuslata mânî olan perdelerimizi- yırtmıştır.

12. Hem çü ney zehrî vü tiryâkî ki dîd
      Hem çü ney dem sâz ü müştâkî ki dîd

Ney gibi hem zehir, hem panzehir; hem demsâz, hem müştâk bir
şeyi kim görmüştür

13. Ney hadîs-i râh-i pür mîküned
      Kıssahây-i ışk-ı mecnûn mîküned

Ney, kanlı bir yoldan bahseder, Mecnûnâne aşkları hikâye eder.
14. Mahrem-î în hûş cüz bîhûş nist
      Mer zebânrâ müşterî cüz gûş nîst

Dile kulakdan başka müşteri olmadığı gibi, mâneviyâtı idrâk
etmeye de bîhûş olandan başka mahrem yoktur

15. Der gam-î mâ rûzhâ bîgâh şüd
      Rûzhâ bâ sûzhâ hemrâh şüd

Gamlı geçen günlerimiz uzadı ve sona ermesi gecikti. O günler, mahrûmiyyetten ve ayrılıktan hâssıl olan ateşlerle arkadaş oldu –yânî, ateşlerle,
yanmalarla geçti.

16. Rûzhâ ger reft gû rev bâk nîst
      Tû bimân ey ânki çün tû pâk nist

Günler geçip gittiyse varsın geçsin. Ey pâk ve mübârek olan
insân-ı kâmil; hemen sen vâr ol!..

17. Herki cüz mâhî zi âbeş sîr şüd
      Herki bîrûzîst rûzeş dîr şüd

Balıktan başkası onun suyuna kandı. Nasibsiz olanın da
rızkı gecikti.

18. Der neyâbed hâl-i puhte hîç hâm
      Pes sühan kûtâh bâyed vesselâm

Ham ervâh olanlar, pişkin ve yetişkin zevâtın hâlinden anlamazlar.
O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselâm.

etiketler , , ,

Copyright © 13 Ramazan 1433 Patla Bizans Tüm Hakları Saklıdır. Theme by Laptop Geek . | Bloggerized by FalconHive .